Konkalara Yönelik Uygulamalar

Konkalara yönelik uygulamalar - Prof. Dr. Haluk Özkarakaş

Konkalar; burun boşluğunun yan duvarlarında, sağda ve solda üçer tane olmak üzere, önden arkaya raf şeklinde uzanmakta olan organlardır. “Organ”, kelimesini vurgulamak istiyorum, çünkü sıklıkla “burun eti” cümlesi ile karşılaşmaktayım. Esas olarak; “et” olarak adlandırabileceğimiz oluşum, damarlanması veya kan dolaşımı olmayan, ölü doku parçası olarak tanımlanabilir. Konkalar ise başlı başına kemik ve yumuşak doku kısımlarından oluşan; solunan havanın ısıtılması, nemlendirilmesi, süzülmesi gibi fonksiyonları olan oldukça önemli dokulardır. İç kısmında, burun yan duvarına tutunmasını sağlayan düz kemik bir iskelet, etrafında da kemiği sarmakta olan süngersi, genişleme ve daralma özelliği olan kan depolayabilen boşluklar ve bunu kontrol eden yoğun ve kompleks bir sinir ağına sahiptir.

Çevre havasının nem derecesi, kullanılan ilaçlar (örneğin birçok tansiyon ilacı), hormonlar (bazı doğum kontrol ilaçları), gebelik de bu organlarda genişlemeye ve burun tıkanmasına neden olabilir. Hava basıncı değişiklikleri, ani sıcak soğuk değişimleri, tozlu veya kimyasal madde, boya buharlarının olduğu üretim alanları, konka boyutlarında değişime (esasen büyüme) yapan nedenler arasında sayılabilir. Alerji, kronik alerjik olmayan nezle durumları da konka büyümesine neden olan etkenlerdir.

Çoğu zaman uyaranın kaldırılması veya bireyin uyaranın bulunduğu ortamlardan uzaklaşması ile boyut normale dönebilir,burun tıkanması da düzelir. Ancak uyaranın uzun süre devam etmesi durumunda ise konka büyümesine bağlı burun tıkanıklığı kalıcı hal alır.

Bu durumda yapılacak işlemler; mümkünse (mümkünse den kasıt: bazı durumlarda örneğin tansiyon ilacına bağlı ise ilacı kesmek düşünülemez) uyarandan uzaklaştırmak, alerjik veya non alerjik rinit durumu altta yatan neden ise uygun medikal tedavinin yapılması ile başlamalıdır. Medikal tedavi ile düzelmediği veya yeterli açılmanın sağlanamadığı durumlarda ise cerrahi prosedürler uygulama alanına girmektedir.

Güncel cerrahi uygulamalar içinde;

Konka rezeksiyonu (kesilip çıkartılması), submuköz turbinektomi, radyofrekans uygulamaları, Lazer ve koterizasyon uygulamaları bulunmaktadır.

  • Konka Rezeksiyonu: Yaygınca kullanılmakta olan bir girişim olmakla beraber, yukarıda önemini önemle belirtmeye çalıştığım konkaların tümörle istilası dışında çıkartılmasına bireysel uygulamamda hiç yer vermedim, yer vermiyorum.
  • Submuköz Turbinektomi: Yine yukarıda belirttiğim gibi, konkalar yumuşak doku ve içinde iskeletini oluşturan önden arkaya raf şeklinde uzanan söğüt yaprağı benzeri kemikten oluşur. Kemik dokusu belirgin derecede kalınlaşmış, kalın gelişmiş veya balonsu gelişmiş olan durumlarda konka başından yapılacak küçük bir kesiden girilerek, endoskop görüşü altında, adeta balık kılçığını balığın baş kısmından girerek çevresindeki yumuşak dokudan ayırıp çıkartmaktan ibarettir. Üzerini kaplayan mukoza sağlam kalmıştır. Büyüme, küçülme özelliğindeki süngersi yumuşak doku korunmuş olur, operasyon sonrasında işlevine devam eder. Yani fonksiyonel, koruyucu bir operasyondur.
  • Radyofrekans uygulamaları: Konkalarda bir önceki paragrafta bahsettiğimiz kemik elemanın kalınlaşması, buna bağıl olarak yumuşak doku kısmının daha küçük olması kısmen nadir görülmekte olan bir durumdur. Dolayısı ile saf yumuşak doku büyümelerini çok daha sık olarak görmekteyiz. Bu dudumda da Radyofrekans, Lazer, Koterizasyon yöntemleri kullanım alanımıza girecektir.Radyofrekansın temel özelliği dokuyu yakmaksızın, konka mukozasına zarar vermeden, kemik iskeletini koruyarak küçülmesini sağlamaktır. Çok çeşitli radyofrekans cihazları bulunmakla beraber hepsinde konka yumuşak dokusu içine girecek iğne inceliğinde bir elektrod bulunur. Bilgisayar denetiminde, hekim kontrollü RF enerjisi mukoza altındaki dokuya aktarıldığında kontrollü ısı oluşturulur. Bu ısı değişen derecelerde olmakla beraber yakıcı özellikte olmayacaktır. Birkaç dakika süren operasyon sonucunda yaklaşık iki ay içinde sonuca ulaşılmış olur. Fonksiyonel konka küçülmesi KALICI OLARAK sağlanabilir. Seyrek olguda iki aydan sonraki süreçte ikinci bir seans uygulanması gerekli olabilir. Tekrarlayıcı değildir. 20 yıllık radyofrekans uygulamam sonucunda burun içinde kalıcı kabuklanma hiç görmedim. Konkaların işlevselliği her zaman korundu. Günlük uygulamamda konkalar için tama yakın hastamda radyofrekans yeterli olmaktadır. Kişisel düşüncem konkaların küçültülmesi için günümüzün altın standardıdır.
  • Konka Koterizasyonu ve Lazer: Her ikisi de mukozada yüksek ısı nedeni ile yanmaya neden olan işlemlerdir. Konka koterizasyonunu, RF olmayan dönemde az sayıda hastamda kullanmış olmakla beraber dokunun koterle yanmakta olduğunu gözlemleyince, submuköz turbinektomiyi çok ön plana almışken, 2000 yılından bu yana RF etkin kullanım alanımda oldu. Lazer ise dokuda koter gibi yüksek ısı oluşturarak yakıcı olmaktadır. KBB alanında lazeri çok etkin kullanabiliyor olmakla beraber konka küçültmek için kullanmayı bireysel fikrimce uygun bulmamaktayım.

Şimdiye kadar bahsetmekte olduğumuz yöntemleri alt konkaları küçültmek için kullanmaktayız. Yazının başlarında belirtmiş olduğu gibi; konkalar burun yan duvarlarında her iki tarafta zemine (damağa) paralel uzanan üç sıra halinde dizilirler.

Orta konka büyümeleri genel olarak üzüm tanesi veya balona benzeteceğimiz şekilde görülebilir. Bu dudumda orta konkanın (yumurta gibi düşünülecek olursa) dışa bakan yüzeyi çıkartılır, burun ortasına bakan yüzü korunursa işlem tamamlanmış olur.

Üst konka büyümesi yok denecek kadar nadirdir. Üst konkaya yapılacak girişimler küçültmek için olmayıp, tümör çıkartılması veya kafa tabanı onarımları gibi daha komplike işlemler için olmaktadır.

Sonuç olarak;

Öncelikle alt, daha azınlıkta orta konka büyümesi burun tıkanmasında önemli nedenlerdendir. Solunum fizyolojisinin önemli bir organı olan konkaların fonksiyonel bütünlüğünün korunmasının önemli olduğuna inananlardanım. Radyofrekans küçültme en sık uygulamamdır. Submuköz turbinektomi endikasyonu daha azdır. Ama önemle vurgulamam gerekirse kesip çıkartma işlemini tümörler dışında yapmamaktayım.

Prof. Dr. Haluk Özkarakaş
KBB & Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı