Meinere Hastalığı ve Baş Dönmeli Migren

Meinere Hastalığı ve Baş Dönmeli Migren - Prof. Dr. Haluk Özkarakaş

Baş dönmesi yapan hastalıkları ayrı bir bölümde genel olarak bahsetmiş olmakla beraber Meniere, Baş Dönmeli Migren hastalığına ayrı bir sayfa ayırmak istedim.

Nedeni şudur; Baş dönmesi yapan hastalıklar içinde Meniere sıkça ve özellikle de vestibüler migren ( baş dönmesi yapan migren atakları ) karıştırılmakta ve Meniere için verilebilecek tıbbi tedavi uygulamaları ile uzun süre hastalar baş dönmesi ve / veya dizziness atakları ile ( altı yıl boyunca tanı konmamış hastam oldu) yaşamlarını sürdürmeye çalışabilmektedirler.

Tanımlayacak olursak; Varyasyonları olmakla beraber en sık görülen Klasik Meniere hastalığı; Etraf döner tarzda olan (gerçek baş dönmesi), atak sırasında oluşan kulakta uğultu ( çoğunlukla kaba tonlu ses duyulduğu ifade edilir ) veya çınlama, iç kulak tipinde ve hastalığın erken dönemlerinde pes ( kalın ) tonları, lerleyen dönemlerde tüm tonları içerebilen iç kulak tipinde işitme kaybı ve aynı kulakta basınç hissinden oluşur. İç kulakta ağrı duyusunu taşıyan sinir ucu bulunmadığından ağrı oluşmaz. Kriz sırasında sesten şiddetli rahatsız olma durumu da sıkça tabloya eşlik eder.

Tipik olarak bu semptomlar yükseliş ve azalma eğiliminde olurlar. Kriz geçtikten sonra hastalığın erken evrelerinde pes tonlarda olan işitme kaybı eski haline döner, iyileşir. Basınç hissi geçer, uğuldama da düzelir. Bu (kriz) süreç hiçbir zaman yirmi dört saati geçmez. Çoğunlukla da dört beş saat içinde düzelir. Doğal olarak, ardında hastada bir sersemlik hali bırakacaktır. Buradan anlaşılacağı gibi yukarıda belirttiğimiz Menier’e esas olan semptomlar hem bir günden fazla süremez (sürmez), hem de ilk evrelerde krizler arasındaki dönemlerde tamamen düzelir. Ancak; hastalık tekrarlayıcı özellikte olması nedeni ile, tekrarlamaların tedavi edilememesi durumunda, işitmedeki kriz sırasında kötüleşme, kriz geçince düzelme şeklinde ifade edebileceğimiz dalgalı işitme eşiği kayması, tüm tonlarda azalmış ve (dalgalanmayan) sabit işitme kaybı ile sonuçlanır. Dolayısı ile erken dönemlerde tanının konup tedavinin başanmasının en önemli kazancı işitmenin korunması olacaktır.

Gelelim baş dönmesi ile bareber olan migren ataklarına: Bu hastalarda da baş dönmesi (baş ağrısı ile beraber veya olmaksızın) , kulakta basınç hissi, kulak uğultusu, sese karşı hassasiyet (tahammülsüzlük) hemen daima bulunur. En önemli özellikleri Meniere tanımını yaparken bahsetmiş olduğum yakınmaların süresi daima 24 saatten uzundur hatta haftalar boyunca da devam edebilir. İşte karıştırma burada başlamaktadır. Kendisinde Meniere hastalığı olduğunu ifade edip bir aydır baş dönmesi yaşadığını ifade eden çok hastam oldu. Yeri gelmişken, Meniere ve migren hastalığının bir arada olması da sıkca rastlanan bir durumdur. Meniere hastalarında sesten rahatsızlık hissetme tipik olarak fazla görülmekteyken, Migren hatsalarında ışıktan rahatsızlık ve karanlığa çekilip uyuma gereksinimi çok daha belirgin bir farklılıktır.

Önemli fark tedavi sırasında ortaya çıkmaktadır. Menire hastalığı tedavisinde Tıbbi tedavide kullanılan ilaçların migren başdönmesinde yarar sağlaması beklenemez. Meniere tedavisinde kulak içine yapılan enjeksiyon yöntemlerimiz vardır ki minimal de olsa invaziftir, migrende yararlı olması beklenemez. Operatif yaklaşım Meniere hastasında çok önemli yarar sağlarken doğal olarak Migren hastasında hatta yanlış bir uygulama olur.

Baş dönmesi yapan migren hastalarında; ilk aşamada bazı gıdaların kısıtlanması, gereklilik durumunda topiramat, sinnerazin, beta blokerler, antidepresan vs gibi bazı preperatların tekil veya kombine kullanımları ile krizleri kontrol etmek olası hale gelmektedir.

Sonuç olarak Menire ve Baş dönmeli Migren yaşamı olumsuz etkileyen önemli antitelerdir. Tedavileri farklıdır. Doğru tanı konması ve tedavisi ile çok önemli hasta konforu sağlamak olasıdır.

Prof. Dr. Haluk Özkarakraş
KBB & Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı